Sonsuz olasılıklara açılan kapı: VR Eğitim

Tell me and I forget, teach me and I may remember, involve me and I learn.

-Benjamin Franklin

Eğitim bir kültürlenmedir, bu kültürlenmenin teknolojisi alanında ortaya çıkan yeni ürünler, eğitimde öğrenci başarısını arttırma, yaygın eğitimde çalışanların iş verimini yükseltme amaçlarıyla giderek yaygınlaşan biçimde uygulamaya konulmaktadır. Eğitim teknolojisi, öğrenme sürecinde hem öğrenciye hem öğretmene önemli yararlar sağlamaktadır.

Günümüzde, bizlerin, yeryüzündeki gelişmelere ayak uydurabilmesi, bilim ve teknolojiye paralel hatta içinde olarak uyum sağlaması ile gerçekleşebilmektedir. Çünkü bireyin bugünün şartlarına uygun, gelecekte de ortaya çıkacak yeni durumlara uyum gösterebilecek şekilde yetişilebilmesi, onları kendilerine uygun bir eğitimden geçirmekle mümkün olur (Batdal, 2005: 343).

Teknoloji insan hayatında çok önemli bir yer tutmaktadır. COVID-19 ile birlikte yaşadığımız çevrede, odamızdan eğlence hayatımıza kadar uzanan teknolojik bir yaşam biçimi hüküm sürmektedir. Herbert Simon, teknolojiyi, insanın kendi yapay iç dünyası ile doğa arasında bir ara yüz olarak görmektedir. Günümüzde eğitimin her safhasında kara tahtadan kitaba, projeksiyon cihazından bilgisayara birçok teknoloji kullanılmaktadır. Eğitim öğretim hayatımızda tüm bu seçeneklerin avantajlarını deneyimledik. Şimdilerde bu araçların bile geride kalacağı bir gelecek yelpazesi içerisine girmiş bulunmaktayız.

Florida Eyalet Üniversitesi’nin geliştirdiği bazı sanal gerçeklik sınıfları şöyle bir deneyim yarattı: VR deneyimi ile öğrencilerin 74 yaşındaki bir hastayı anlamaları mümkün oldu. Embodied Labs, tıp öğrencilerine “We Are Alfred” adlı bir VR deneyimi sundu ve öğrenciler, odyolojik sorunları olan 74 yaşındaki bir adamın hayatını deneyimlediler. Alfred’in hikayesi etrafta 3D ilerledikçe, görme bozukluğu ile görmenin ve yüksek frekanslı işitme kaybıyla işitmenin nasıl bir şey olduğunu anlayabildiler. Öte yandan, artırılmış gerçeklik uygulamaları ile tarihi figürleri canlandırmak, beyin yapımızı incelemek mümkün. COVID-19 ile kaybettiğimiz sosyal hayatımızı devam ettirebilmek için sanatı seçtik. Artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik uygulamaları ile dünyanın en güzel müzelerini evimizde oturarak dolaştık ve kültürlendik.

Sanal gerçeklik, nasıl öğrettiğimizi ve nasıl öğrendiğimizi değiştirme potansiyeline sahip. Peki öğrenmeyi gerçekten dönüştürmek için sanal gerçekliğin potansiyelinden nasıl yararlanacağız?

Hayal ederek öğrendiğimizde bilgileri daha iyi anımsıyoruz. Sanal gerçeklik ile bilgileri deneyimlediğimizde bu bilgiler birer yaşam deneyimi haline geliyor ve gerçekten öğrenmiş oluyoruz. Mesela, Einstein’ın ‘’İzafiyet Teorisi’’ni düşünelim. Bu teoriyi, deneyimlemiş olsaydık kolayca aktarabildiğimiz öğrenilmiş bir bilgi haline gelecekti. Bu deneyimi keşfetmek için tıklayınız:

Yakın tarihli bir rapora göre, sanal gerçeklik ve robotik, önümüzdeki iki ila üç yıl içinde eğitimde yaygın bir şekilde benimsenecekken, giyilebilir cihazların da eğitim alanında yaygınlaşması bekleniyor. Siz de yazılarımızdan esinlenerek hayallerinizi sunabilir onlara bizle gerçeklik kazandırabilirsiniz. Portfolyomuza göz atmak için tıklayınız.